Nöbetçi Eczaneler
Türkiye Grameen Mikrofinans Programı bugüne kadar 185 bin kadını ekonomik hayata dâhil etti. Yeterli finansman kaynağı bulunması durumunda, yaklaşık 3 milyondan fazla yoksul kadının ekonomik hayata dâhil edilmesi hedeflenmektedir. Mikrokredi, korona virüsü salgınından etkilenen işyeri sahibi 1.750 mikrogirişimci dar gelirli kadına 1.1250.000 lira kredi desteği sağlamıştır. Bu destek hem nakdi hem de “İyilik İçin Sosyal İşletme” sloganıyla hareket ederek dar gelirli kadınların temizlik ürünlerini uygun maliyetlerle tedarik etmelerine aracı olmuştur. Dar gelirli kadınlar bu ürünleri en az %60 kârla satış yaparak hem aile bütçelerine hem de Türkiye ekonomisine katkı sağlamıştır.
Mikrokredinin destek kredisi, bankaların yapılandırma mantığı yerine mevcut kredilerine ek olarak verilmiştir. Bu sayede işleri azalan veya hiç iş yapamayan dar gelirli kadınların bir nebzede olsa ayakta kalmalarına yardımcı olunmuştur. Teşvik belgelerindeki veriler çerçevesinde Türkiye’de kişi başı yatırım maliyetleri dikkate alındığında; yabancı sermaye marifetiyle 1 kişinin istihdamı için gerekli yatırım tutarı 928.000 lira, yerli sermaye marifetiyle 1 kişinin istihdamı için gerekli yatırım tutarı 385.000 lira iken, mikrokredi vasıtasıyla, yoksulların kendi kendilerine gelir getirici bir faaliyette bulunabilmeleri ve mikrogirişimci olabilmeleri için ihtiyaç duyulan sermaye sadece ve sadece 1.000 liradır. Türkiye İsrafı Önleme Vakfı, Türkiye Grameen Mikrofinans Programı salgın döneminde
mikrogirişimci dar gelirli kadınlara destek olmakla beraber 61 il 94 şubesinde çalışan toplam 250 çalışanını da desteklemiştir. TİSVA salgın süresi boyunca hiçbir personelini ücretsiz izne çıkarmamakla birlikte kısmi çalışma ödeneği gibi devlet destekli yardım paketlerine de başvuruda bulunmamıştır. TİSVA çalışanlarına haftada 5 gün yerine 4 gün çalışma modelini uygulamaktadır.
Bu çalışma modeli sayesinde mevcut iş verimliliği %30 artmış olup, vakfın giderlerinde %20’lik tasarruf sağlanmıştır. Türkiye İsrafı Önleme Vakfı “Mutlu İnsan Mutlu Türkiye” mottosuyla çalışanlarının haftada 5 gün yerine 4 gün çalışma modelini uygulayarak kendilerine ve ailelerine daha fazla zaman ayırmalarını sağlamıştır.
