Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

83 Yıllık Unutulmayan Büyük Acı !

“Uyanıp Kaçamadılar, Kuş Olup Uçamadılar’’

“Uyanıp Kaçamadılar, Kuş Olup

27 Aralık 1939 tarihinde meydana gelen ve kayıtlara göre yaklaşık 33 bin kişinin hayatını kaybettiği büyük Erzincan Depreminin üzerinden 83 yıl geçmesine rağmen hâlâ hafızalardaki tazeliğini koruyor. Ünlü Şair Nazım Hikmet 1939 Erzincan Depremi ile ilgili kaleme aldığı “Kara haber” isimli şiirinde hayatını kaybeden binlerce kişi için “Uyanıp kaçamadılar, kuş olup uçamadılar” diye ifade etmişti.

Yıl 1939, günlerden 26 Aralık’ı 27 Aralık’a bağlayan gece saat 02.00 de meydana gelen 7,9 şiddetindeki deprem, Erzincan’ı 52 saniye boyunca sallamış ve koca bir şehri adeta haritadan silmişti. Yerle bir olan Erzincan’da ve depremin etkilediği diğer illerde toplam 32 bin 962 kişi ölmüş, yaklaşık 100 bin kişi yaralanmış ve 116 bin 720 bina yıkılmıştı.

DEPREM ŞEHRİ ADETA HARİTADAN SİLMİŞTİ

27 Aralık 1939 tarihinde meydana gelen ve kayıtlara göre yaklaşık 33 bin kişinin hayatını kaybettiği büyük Erzincan Depremi’nin yıl dönümü. 83 yıl önce Erzincan’da meydana gelen bu deprem şehri adeta haritadan silmişti. 1992 Yılında yine Erzincan’da yıkıcı bir deprem yaşandı. Bu depremde de binlerce vatandaşımız beton yığınları arasında can verdi. Ünlü Şair Nazım Hikmet 1939 Erzincan Depremi ile ilgili kaleme aldığı “Kara haber” isimli şiirinde depreme uyurken yakalanan insanların binaların altında can verirken, çıkan yangınların yanı sıra-30 derece soğukta hayatını kaybeden binlerce kişi için “Uyanıp kaçamadılar, kuş olup uçamadılar” diye ifade etmişti.

20 BİN OLAN ŞEHİR NÜFUSU 12 BİNE DÜŞMÜŞ

Erzincan’dan Amasya’ya (yaklaşık 400 km), Sivas’tan Karadeniz’e (yaklaşık 200 km) kadar olan bir bölge içinde büyük tahribata yol açan bu büyük deprem, en büyük yıkımı Erzincan’da meydana getirmişti. Deprem öncesi 20 bin olan şehir nüfusu 12 bine düşmüş, diğer kayıplar ilçelerde, köylerde ve komşu illerde meydana gelmişti.

2. Dünya savaşı arifesinde gelen bu felaket, ülkeyi derinden sarsmış, Erzincan ve bölgeyi yerle bir eden bu büyük depreme o günün koşullarında karşı koymak pek de mümkün olmamıştı. Kerpiç ve ahşap evlerin çoğunlukta olmasına, birde ağır kış koşullarının getirdiği olumsuzluklar eklenince, yaşanan felaketin boyutları unutulmayacak bir faciaya dönüşmüştü.

Depremden kendini kurtaranlar gece yarısı -30 derecede, karlar içinde yarı çıplak perişan bir vaziyette göçükler altında kalan yakınlarını elleriyle çekip çıkarmaya çalışıyorlardı. Devrilen sobalardan, mangallardan çıkan yangınlar şehri sarmış, yanan binalara yaklaşmak mümkün olmuyordu. İnsanın tahayyül sınırlarının çok ötesinde dayanılmaz sahneler yaşanıyordu. Şehirde zarar görmeyen bina kalmamıştı. Depremin artçıları da bir yandan korku ve zarar vermeye devam ediyordu.

Kopan hatlar nedeniyle şehrin dış dünyayla bağlantısı kesilmiş, şehir acı kaderiyle baş başa kalmıştı. Deprem Erzincan’la birlikte birçok ilde hissedilmişti. Yaklaşık 33 bin kişinin yaşamını yitirdiği 1939 Erzincan Depreminin üzerinden tam 83 yıl geçti.

Haberler